|
hüseyin abi aynı konuyu bizde düşündük esasında hatta murat abimle bu konuda baya bi konuştuk bottan.
Şimdi sana şöyle özetliyim daha net olacaktır.
Benim şasi çalışmam tamamen hüsran oldu doğru düzgün vuruş bile alamadım 1-2 kere kıpırdar gibi oldu ama çok istekli vuruşlar alamadık hatta şasiyi çıkarıp murat abime gösterdiğimde şasi diş darbeleriyle ful kesik kesik hale gelmişti.
Diğer genellikle kimse şasi çalışmadı herkezin favorisi canlı gümüştü ki çanıllı barajında gümüşten başkası zor iş yapıyor bottan canlı gümüş şamandırlı bırakma yaptık benim kaçırdıklarımın ve murat abinin kaçırdıkların tamamında turnalar yemi yutmamışlar çıkan canlı balıkların sadece dişlenip yırtılmış olması buna kanıttı, nezaman şamandıra kaybolsa ve oltayı çekmeye başlasam ucunda turna vardı fakat ne hikmetse bi süre sonra yemi atıp kaçıyorlardı ya yemi tam yutmadılar yada kancalar ağırların uçlarına saplandı o sebeple kurtuldular diye düşünüyorum.
Mustafa abi üjbejin kaçırdı balık tamamen taktik hatası esasında tasmalamayıda iyi yaptı ama karadan olta atılan yer çok sıkışıktı o sebeple balık takılınca direk mustafanın oltasına dolaştı ve bide otların arasına girmiş o sebeple harbiden trofeyi kaçırdılar diyebilirim.
Diğer bi talihsiz kaçırma vakasıda mustafanın abisi şükrünün başına geldi, onda da çok büyük üçlü kanca vardı resmen yayın için atılabilecek bi tip kancaydı kıyıya kadar çekti ama kancanın azizliğine uğradı.
Yani esasına bakarsan taktik hatasından ziyade balıklar isteksizdi diyebilirim. Hareket çok oldu ama bereket 2 taneye kısmetmiş.
Bu arada bende senin gibi düşünüyorum kasnakla elle çekme durumu banada daha başarılı gibi geliyor, tasmalama turnada çok önemli bi faktör diğer öenmli faktörde bildiğin gibi debriyaj. Büyük balıkları direk çekip almaya çalışmak genelde hüsran oluyor, bu tip durumlarda debriyaj yardımıyla oldukça yormak çok faydalı sonrasında zaten kuzu kuzu gelirler.
|