14.08.08, 11:56 | #21 |
Abicim çok güzel bi konuya deyinmişsin vede çok geçmiş olsun.
|
|
01.12.09, 20:50 | #22 | |
Alıntı:
Bu saydıklarına bir çok şey daha eklenebilir. |
||
01.12.09, 21:12 | #23 |
evet gerçekten de çok önemli konu işlenmiş elinize saglık yalnız arkadaşlarla tanışıyoruz birlikte balıga gidiyoruz sormak bence ayıp olur veya rencide olur düşüncesindeyim kişi varsa rahatsızlıgını herkesle paylaşmasa bile guruptan samimi oldugu veya kendine yakın olan en az bir kişiyle paylaşmalı düşüncesindeyim.
sağlıklı günler dileklerimle.. |
|
01.12.09, 21:18 | #24 | |
Alıntı:
Çünkü bunlar önemli |
||
01.12.09, 21:35 | #25 | |
Alıntı:
Bunlar hayati meseleler, yeri geliyor aynı bardaktan içip aynı çatalı kaşığı, tabağı kullanıyoruz. Rahatsız olanın rencide olmamak için rahatsızlığını saklama gibi bir haklılığı kendi şahsına ne kadar haksa, onunla birlikte ava gideninde bunu bilmek o kadar hakkı. Sonuçta bir kader birliği söz konusu. Zaten bu kader birliğine ortak olanın böyle bir durumu gizlemesi en büyük samimiyetsizlik. Allah göstermesin ama avda bu gibi durumlar her an olabilir. Gizlendiğini düşünelim; Şahış HIV virüsü taşıyıcısı olabilir, epilepsi hastası olabilir, tip2 diabet olabilir, hepatit B olabilir. Daha basite indirelim olayı böceğe alerji, ilaca alerji, polen alerjisi, astım, baştada dedim ya bu gibi bir olumsuz durumun hesabını ne kanuna nede vicdanına ne o rahatsızlığını gizleyen nede bundan bihaber olan veremez. O yüzden bu çok ama çok önemli durum en azından cüzdanda biryerlerde bir kağıda not edilmeli ve gerektiğinde bilgi oradan alınmalı bunun rencide olacak bir yanıda yok bence. Rencide olmakmı daha kötü, bu sebeple ölümcül bir virüs almakmı, yada böyle bir duruma sebep olmakmı? Bu öncelikle insanın karşısındakinin hakkına saygısı ve kendisini korumakla alakalı bir mükellefiyetidir, konuya bahis kim olursa olsun... |
||
01.12.09, 22:11 | #26 |
Cok güzel bir konuya deginmişsin teşekkürler. Avcılık zevkli oldugu kadar tehlikelidirde.Benimde başımdan bi olay gecti bende onu anlatayımbu olayın öbür boyutu. Yine herzamanki devamlı gittigimiz avlagımıza yola cıktık. İki kişi oldugumuz icin biraz tedirgindim(başımıza bişey gelirse diye)Avlagımıza vardıgımızda hava kararmış ay yok ortalık zifiri karanlık. En iyi yer bildigin yerdir diyerek her zaman konakladıgım bölgeye dogru yöneldik. Arkadaş abi burda birileri vardedi ama ben kimseyi göremiyom ne kamp ateşi var nede bi araba diyerek yola devam ettim. Elli atmış metre sonra herzamanki yerimize geldik yeri tanıdıgımızdan yerleşmemiz zor olmadı. Hemen oltaları suya saldık ama ben garipten sesler duymaya başladım(su sesi cekerderler karşılardan geliyordur dedim)derken arkadaş yanıma geldi abi birileri var burda konuşuyolar duymuyonmu dedi. Arkadaşa caktırma ben degişik bölgelerden degişik isimlerle seslenecem sende bana cevap ver deyip başladım aşagıdan yukarıdan bagırmaya(kalabalık gibi görünelim diye degişik isimlerle bagırdım). Devamlı aynı yere gittigimden yukarımızda bulunan köyün muhtarıyla ahpap olmuştuk.Herşeyi orda bırakıp yavaş yavaş yukarı dogru tırmanarak köye cıktık.Dogru muttar amcanın yanına dayandım kapıya. Adam cagızı gecenin bi yarısı uyandırdım. Hayırdır evlat yine ne getirmeyi unuttun dedi ama biz kendimizi eve zor attık.Olanları anlattık. Oda bi haftadır jandarmanın bi kac kişilik bi kacak gurubunu aradıgını.Gölün kenarında avlanan balıkcılara musallat olduklarını söylemezmi anlattıgına göre ucuz yırtmışız heleki iki kişisiniz tepenize cökerlerdi dedi. Hemen jandarmayı arayıp mevkiyi bildirdi ama adamlar jandarma gelene kadar bizim ne kadar erzak varsa patlatmışlar.
Diyecegim şudur yanımıza gelenlere cok dikkat etmeliyiz mümkünse en az üc kişi olarak ava cıkalım vede kurallar cercevesinde boş gitmeyelim. Hepiniz saygıyla kalın |
|
01.12.09, 22:33 | #27 |
Sevgili Ali konu hakikaten çok önemli ellerine sağlık. Yüzme bilmeyenin suya girmemesi gerektiği gibi Hasta insanlarında ekipten kopmamaları gerekir.. Teşekkürler.
|
|
01.12.09, 22:58 | #28 | |
Alıntı:
|
||
02.12.09, 16:38 | #29 | |
Alıntı:
Aktif olarak avcılık yaptığım dönemde başımdan geçen bir olayı hatırlattı bu hikaye bana. 3 kişiyiz fazla büyük değil bir tepeye doğru ve zeminide sağlam olmayan bir kırmadan bir alay keklik kaldırdık. Kalkan keklikler tepeyi aştı ve bizde takipteyiz avcı kolunda tepeyi tırmanıyoruz, ben en üstteyim 10 mt altımda başka bir arkadaşım ondan 10 mt aşağıdada diğer arkadaş derken tepeye varır varmaz önümüzdeki köpekler soyaya girdi ve ilk keklik fırladı derken o alay komple havalandı tekrar biz o telaşede adam başı limiti aldık almasınada hayal meyal sesleri sayıyorum 2 tüfek patladı. Ben ve adaşım olan benim hemen altımdaki arkadaşım vurduğumuz 2 şer keklikle tepede oturduk diğer arkadaşı bekliyoruz yok? sesleniyoruz ses yok? nerede bu muharrem falan derken çıktığımız yoldan tepeyi inmeye başladık bu arada ayağımızın altından taşlar kayıyor. 50 mt altımızda gördük arkadaşımızı yamaçta baygın yatarken, elleri yüzü kanıyor başını çarpmış azda olsa kanaması var tabi bizde büyük bir telaş arabaya en az 2 km mesafedeyiz ve tepedeyiz yanımızdaki su ile elini yüzünü yıkayıp kırık çıkığı varmı kontrol ediyoruz Allahtan kırık çıkık yok ve kendine geliyor. O tepeyi çıkarken benim attığım ilk tüfekte benden 20 metre aşağıda olmasına ramen boş bulunup ürkmüş ve zaten sağlam olmayan zeminde ayakları kayıp elindeki tüfekle beraber 10-15 mt kadar yuvarlanmış. Allahtan düşerken tüfek ateş almamış ve ölümcül bir kaza olmamış. Bizler ise o hengamede onun bu durumunu farketmedik bile bizim tüfek attığımız anda oda düştüğünden elindeki silah patlasaydı ferkedebilirmiydik? Meçhul. Biraz daha dinlenip yavaş yavaş yamacın eteklerine indik ve ben arabayı getirdim oradan araca binip en yakın sağlık kuruluşuna kapağı attık orada tedavisi yapıldı 3 saat ifadelerimiz alındı ve salındık, akabindede Bursaya döndük. Bu kaza eğer bir ölüm olaydı bizi ömrümüzün sonuna kadar bir vicdan sorumluluğu içinde yakıp kül eder, kahrederdi, bu işin vicdani boyutu. Birde hukuki boyutu varki onu söylemeye bile gerek yok rüştünü isbat edene kadar adamın başına neler gelir neler. Allahtan ki ölüm falan olmadı, derlerya verilmiş sadakanız varmış işte aynen öyle, gerçektende verilmiş sadakamız varmış. Bu yüzden arkadaşlarımızı iyi tanıyıp avlakta kesinlikle çok iyi tanıdığımız kimselerle avlanalım ve sürekli bir terslik olabilir düşüncesi ile her ihtimali göz önünde bulundurup arkadaşlarımızı çevremizi kontrol edelim, sık sık haberleşelim. Bizim onları göremediğimiz anlarda başlarına bir şey gelmiş olabilir keza aynı durum bizler içinde geçerli. Dikkati, güvenliği ve emniyeti bir an, bir an bile elden bırakmamak lazım. Allah hepimize kazasız ve belasız avlar nasip etsin... |
||
02.12.09, 16:53 | #30 |
ali arkadaşın ve diğer abilein dedikleri geçekden dikkat edilmesi ve herekli önlemlerin alınması gereken şeyler.. hastalık Allah dan tabiki ama dikkat etmekde bizden.. avlanmak gerçekden zevkli bir uğraş.. ama çokda dikkat gerekdiriyor.. herkeze bol trofeli ve sağlıklı kazasız belasız avlar dilerim.. paylaşımlar için tşklr..
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Sponsorlar | ||