27.11.12, 00:55 | #1 |
Anadolu'da bir yer, fly fishing, alabalık raporu 2007
2007 yılının sezon açılışını Amasya Derinöz barajında yapmıştık. Eksik olan bir şey vardı bir türlü çözemiyordum. Bir iki defa balığa gitmeme ve onlarca balık takdırmama rağmen benim için sezon henüz açılmamış gibiydi. Yavandı, hakikaten eksik olan bir şey vardı. Bu yavanlığı bertaraf etmek için geçen hafta hazırlıklar başladı. Ortağım fishinglevent ile romantik iki gün, sesi çok güzel geliyordu. Uzun zaman olmuştu, koşturmacalar, genel katılımlar, organizasyonlar. Ne zamandır ikimiz yalnız balığa gidemiyorduk. Telaffuz etmese de, bana bunu hiç söylememiş olsa da, ortağımın nasıl düşündüğünü neler istediğini gayet iyi biliyordum. Benimle yalnız balığa gitmek isterdi hep. Birkaç ay grup halinde balık avı yapsak strese girerdi, biliyordum. Fırsat bu fırsat hazırlıklara başladık. Hafta boyu msn ekranında süren atışmalar, hazırlıklar, kavga gürültü, heyecan…
O gece saat 24:00’da işten çıktım ve doğru ortağımın evin yolunu tuttum. Benim arabadaki malzemeler itina ile o’nun arabasına yüklendi. Son bir kontrol “ eksik olan bir şey var mı ?” Dingin fakat açık bir gökyüzüne sahip bir Ankara gecesinden yola çıktık. Arşivimden çıkardığım eski parçalar ve tatlı bir muhabbet eşliğinde gecenin içinde yol alıyorduk. Benim arada uyuma çabalarım bir önceki gece çok iyi dinlenmiş olmam nedeniyle sonuçsuz kaldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde başlayan hafif yağış beni ara ara gülümsetti, her ne kadar ortağım sis olduğunu iddia etse de çok geçmeden yoğun bir bulut tabakasının içine daldık… ve tipi, işte o an endişe başladı. Yoldaki tüm yön tabelaları kar ile kaplanmıştı. Sanırım bizden az evvel çok daha yoğun bir kar yağışı olmuştu. Alacı mı olduğumuzdan nedir arabalarımızda halen kar lastikleri takılı olduğu için pekte sorun etmedik. Yol işlek bir yol olduğundan mı yoksa hava sıcaklığı 0 derece olduğundan mı nedir asfalt’ın üzeri kar tutmamıştı, bu biraz olsun rahatlamamı sağladı. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte avlağa vardık. Yerler kuruydu ancak belli belirsiz şekilde mercimek tanesi kadar kar atıştırıyordu. Klasik bir görüntüydü bizim için. Kamp alanına varır varmaz çaydanlığa su kondu, üst baş sağlamlaştırıldı, boy ve kasık çizmeleri giyildi. Eskimiş antrenman kılavuz misinalarının yerine yenileri bağlandı. Sıcak çay eşliğinde ortağımın evde yaptırdığı poğaçalar afiyetle yendi. Hava oldukça soğuktu ve avlanmak için acele etmiyorduk. Yavaş yavaş tüm ekipman gözden geçirildi, ardından av mahalimize doğru yürümeye başladık. Yolda çeşitli tahminler ve taktik beyin fırtınası yapıldı. Hatırı sayılır derecede esen rüzgar tadımızı kaçırsa da zor şartları göze alarak gelmiştik. İlk yarım saat suyu gözlemledik, çok fazla atış yapmadık. Güneş bulutların arkasından kendini bir gösterip bir kayboluyordu. Çok geçmeden ilk alalarımızı aldık. Larva flylar iş yapacağa benziyordu. Havada uçuşan bir böcek bile görmedim. Larvalarımız ile avlanmaya devam ettik. Gün boyu kah ara verip sohbet ederek kah birbirimize atış bölgesi ikram ederek avlanmaya devam ettik. Tabi yakaladığımız tüm doğal alabalıkların hatıra fotoğrafı çekindikten sonra aynen suya iade edildiğini söylememe gerek var mı bilmiyorum. Öğleden sonra rüzgar şiddetini artırırken ben onu gökkuşakları ile baş başa bırakıp ortağımdan uzaklaştım. Kah çobanlarla sohbet ederek, kah dere kenarında yatarak kah oturup arkaya arkaya barış çubuğu tellendirerek ilerledim. Çobanlar yakala bırak yaptığımı anlattığımda epey garip karşıladılar. Onlara burasının onlara ait olduğunun bizlerin sadece gelip geçici olduğumuzu ve bu doğayı ve buradaki endemik türü korumaları gerektiği hakkında biraz nutuk çektim. Sanırım nutuk ağır gelmiş olmalı ki uzun bir sesizlikten sonra “ çiftlik balığı da pek sası kokuyor abey iyi olmuyor” diye günah çıkarırcasına ekledi... Rüzgar ara ara şiddetini azaltıyordu. O arada 3 tane uçan böcek gördüm. Tabi ne olduklarını kestiremedim uzaktan. Rüzgar arada şiddetini azalttığı için ve gördüğüm uçanların sevdasına nymph’imi çıkartarak kılavuz misinamın ucuna güzel bir may fly bağladım. Barış çubuğu eşliğinde suyu gözlemeye başladım. Çok geçmedi gördüm “plop” çıktı ve su üstünden bir şey aldı. Gülümsedim kendi kendime, rüzgarın azalmasını sabırla bekledim… rüzgar yine mola verecek gibi olduğunda fly ipimi makaramdan sağarak boşalttım, hazırlık atışlarına başladım, ilk atışta doğru yer, bir saniye boşluk ve bingoooo. Tatlı bir mücadele başladı. Bir elim kamışta bir elim fly ipindeyken ve balığı kaçırmamak için yumuşak bir şekilde çekerken, beynimdeki elim mpeg/kamera kaydına uzandı. Ancak misinanın ucundaki balık bu sefer biraz iri olması nedeniyle cesaret edemedim. Normalde hem kayıt yapar hem de çekerim balığı, ayrı bir meziyet ya da hastalık işte ne bileyim . Ancak bu sefer cesaret edemedim zira bölge derin ve otluk alan çoktu. Balığın ota girmesi halinde 0.15 mm kılavuz misinamın zorlanacağı belliydi. O yüzden bu sefer kamera kaydı yapmadan nazikçe balığı yormak suretiyle aldım dışarıya. Dünya tatlısı bir şey, fotoğrafladım ve dışarıda kalma süresini uzatmadan aynen iade, güle güle, mayıs ya da haziranda buluşuruz yine … Arkamdan gelmesini beklediğim ortağım gelmiyordu, çaresiz öğleden sonra geri döndüm. Sağ olsun boş durmamış sofralık gökkuşları depolamıştı. Gün kararmadan kampa dönerek sofra hazırlıklarına başladık, kamp ateşi yakıldı, üst baş geceye göre yenilendi. Dingin avlak gecesinde tatlı bir muhabbet eşliğinde, kamp ateşi başında koyu sohbet deminde saati 23:00 yaptık. Arabada uyku tulumlarımızın içine kıvrıldığımızda fark ettim, donuyorduk yaw... Gece oldukça soğuktu, sabah erken kalkmadık, güneşin yükselmesini bekledik. Uyandıktan sonra ilk işimiz kahvaltı ardından kampı toplamak oldu. Ortalık günlük güneşlik olmasına rağmen ben kötü bir hava beklentisi içindeydim. Öğlene kadar keyif avı yaparak bu seferi sonlandıracaktık. Nitekim ben o gün hiç vuruş alamadım. Rüzgar bir taraftan devam ediyordu. Elimde fotoğraf makinesi dolaştım durdum. Çok uzatmadan saat12:00 gibi ava son verdik. Toplandık ve dönüş yoluna çıktık. Kehanetim tuttu, meğersem hava bize doğru geliyormuş. Yarım saat içinde yoğun kar yağışının içine daldık. Nisan ortasında yağan lapa lapa kar eşliğinde, ayrı bir haz kervanında dereleri, dağları, tepeleri, ovaları, vadileri aşarak sağ salim Ankara’ya vardık. |
|
27.11.12, 10:09 | #2 |
Tuncay abi harika anlatımın için teşekkür ederim.Çok güzel bir av olmuş.Yazdıklarını okuduktan sonra kendi kendime arkadaş ne işim var benim şimdi işte kalkıp gitmeliyim durmamalıyım buralarda diye düşünüyorum ve söyleniyorum.Bu sene zaten işten neredeyse kıpırdayamadım.Şuan işi gücü neredeyse bıraktım hayallere daldım.Senin ortağın gibi benimde bir ortağım var.Tuncay abi senin gibi bende onun ne hissettiğini biliyorum ve onu anlıyorum.Bazen benim işim olduğu zamanlarda başkalarıyla gidiyor balığa kendi kendime ona söylemesemde darılıyorum.İşim olduğu için gidemesemde o gitmemeli başkalarıyla diyorum Sonrada ya arkadaş sen gidemiyorsun ona engel olma o gitsin o mutlu olursa balıkta bana anlatacağı hikayelerle bende mutlu oluyorum diyorum
Saygılar abi tekrar teşekkür ederim paylaşım için |
|
27.11.12, 12:15 | #3 |
Tebrik ederim Tuncay abi. Ne de güzel anlatmışsın sevdanı. İnşallah bende birgün fly avcısı olmak istiyorum. Saygılarımla.
|
|
27.11.12, 18:49 | #4 |
Merhaba Tuncay.
Bahsettiğin o hava şartlarında, meşaggatlı av anısı, bu kadar güzel anlatılır. İtiraf etmeliyim ki ben o ava gidemezdim.. Sizleri tebrik ederim. Ala avını bende seviyorum. Avusturya'daki Salzach nehrinde bazı alalar, tasmalandıkları anda öyle kafa atıyorlarki, sudan 60-70 cm. dışarı fırladıkları oluyor. Kilo civarı çekerleri ile hırçınlaştıkça av zevkide haliyle artıyor.
Bu arada yakın zamanlardaki paylaşımlarını zevkle izliyorum. Yeni ve genç amatör oltacıların, seni örnek almalarını tavsiye ederim. Yolun açık olsun. Sağlıcakla kal. |
|
27.11.12, 19:47 | #5 |
Seni tebrik ediyorum ,bu mükemmel anlatımın ve harika fotoğraf karelerinle dört-dörtlük bir paylaşım yapmışsın inan yazını okur iken bir anda kendimce o anı yaşadım bundan sonraki paylaşımlarını merakla bekliyorum kal sağlıcakla.
|
|
28.11.12, 21:32 | #6 |
toprağım emin ol senin bu azmine hastayım, yani bir av macerası ancak bu kadar anlatılır.
zannederim bu hastalık bizde kangren olmuş, yani tedaviside mümkün değilgibi, insana soğuk kar kış tipi vız geliyor, o kadar güzel bir rapor olmuşki insanın hemen kalkıp gidesi geliyor, her ne kadar zahmetlide olsa güzel bir gün geçirmişsiniz ellerinize emeklerinize sağlık paylaşım için teşekkürler daha güzel avlara rastgele. |
|
29.11.12, 13:45 | #7 | ||||
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Av ve avın, hele de fly fishing'in kendine has bir felsefi tarafı vardır. Fly Fishing'i sadece malzemesi ve becerisi olup onunla kolay balık yakalamak olarak algılayan varsa bence yanılıyor. Fly Fishing, öncelikle avına saygı duymaktır; yaşatmak ve sürüdürülebilir kılmak için en geçerli av yöntemidir; çevre bilincinin oluşması demektir; derin bir hazinedir; börtü böceği tanımak doğayı sevmek ve anlamlandırmaktır; çile çekmektir, bir çok avdan eli boş dönmektir; zamanla insanı, avcıyı geliştiren, araştırma yapmasını öğrenmesini sağlayan bir olgudur. O'nu kelimeler ile anlatmak neredeyse imkansız. Belki bir gün... |
|||||
30.11.12, 07:23 | #8 |
Elbette bir gün bende fly'cı olacağım önce ustaları izliyor,
sonra büyümek lazım diyor.Konularınızı çok iyi takip ediyor , en azından teknik hakkındabir şeyler öğrenmek için çaba sarfediyorum, Yeni paylaşımlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Aklıma gelmişken ( hep yabancı sitelerden takipmek beni üzüyor ) fly üzerine malzemeleri nelerdir, nasıl yapılır , nasıl kullanılır vb. bilgileri içeren bir videonuz olsa ne güzel olurdu. Saygılarımla |
|
30.11.12, 10:07 | #9 | |
Alıntı:
Öncelikle ifade etmeliyimki ben "usta" değilim.Türkiye'de tanıdığım ve hatta ders aldığım ve sizlerin ulaşamayacağı 2 usta var. Fly Fishing konusunda öğreneceğim daha çok şey olduğunu biliyorum. Benimkisi çok sevdiğim hobimi başkaları ile paylaşmaktan öte bir şey değil. Bu konuda malum tv ile - hatırlarını kıramadığım abilerim kardeşlerim vasıtası ile geçmişte hazırlıksız doğaçlama bir çekim yapmıştık. Malum, en başından bugüne yıldızım hiç barışmadı onlar ile. Önce uzun bir süre montajlayamadılar, sonra ben montaj hazırlığı yaptım saniye saniye gönderdim. Ancak şartlar değişti, yayınlanmasını istemedim, zaten onlarında bu konuda çok fazla bir emek sarfettikleri yoktu ve montajlanmadı diye tahmin ediyorum. Karşımızdaki insanlar gerçekten sürdürülebilir amatör olta balıkçılığına hizmet etmek isteyen bir yapı sahibi olsalardı emin ol beş kuruş menfaat gözetmeksizin Fly Fishing konusunda birden çok belki seri programlar bile çekebilirdik. Geri durmaz engelleri aşardık. Ancak, niyetin sürdürülebilir amatör olta balıkçılığı olmadığını herkes bir defa daha gördü . Her neyse. Bu konuda ben 2 senedir ODTÜ mezunları derneğinde 50 saate yakın olta balıkçılığı kursu içerisinde 4 saat gönüllü Fly Fishing kursu veriyorum. Bu sene 3. olta balıkçılığı kursu düzenlenecek gibi. Net ortamında Fly Fishing'e başlarken adllı bir yazımı paylaştım. Bu işe yeni heves edenlerin ön bilgi olarak değerlendirebileceği tarz ve çok ayrıntıya girmeyen bir yazı. Dünya literatürüne baktım bu tarz bir yazı yok. Bilgiler genelde hep parça parça. Kimi kamışları anlatıyor, kimi atış tekniklerini, kimi balığı, kimi ipleri... Doğrusu bir video çekip paylaşmayı bugüne kadar hiç düşünmedim zira bu işi amatör olarak yapıyorum ancak pek te öyle baktığım söylenemez. Eğitim işi hassas bir konu ve üzerinde ciddi emek sarfetmek gerekiyor. Öyle çektim yayınladım demekle olmuyor, olmaz. Bu tarz bir çekim ne saatlere sığar ne de günlere. Bilemiyorum belki bir gün yeterli bilgi sahibi olduğumu düşünürsem ve buna maddi manevi imkanım olursa neden olmasın. Onun haricinde burada zaten tarafıma yöneltilecek her türlü soruya açığım. elimden geldiğince cevaplandıracağımı herkes biliyor. |
||
30.11.12, 10:32 | #10 |
Değerli Tuncay abim,
Yorum ve paylaşımınız için teşekkürederim. affınıza sığınarak bir öneri sunmak istiyorum; Eğer bu yıl ODTÜ mezunları derneğinde 3 ncüsü düzenlenme ihtimali olan olta balıkçılığı kursunu görsel olarak kayıt altına alınmasını sağlamak bile bu adımı atmak sayıla bilir düşüncesindeyim. saygılarımla |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
Sponsorlar | ||